Neyse halim çıksın falım...

'Yoksa onlara ait bir merdiven var da onunla (göğe çıkıp meleklerin sözlerini ve onlara vahyedileni) mi dinliyorlar? Öyleyse onları dinleyenler açık bir delil getirsin' (Tur Suresi/38)

Aslında Ankaralı olmamama rağmen işim gereği Ankara'da yaşıyorum.. Ve Kızılay'dan da neredeyse her gün geçiyorum.. Her ne kadar gürültüsünden, karmaşasından nefret etsem de.. Nefret etme sebeplerim bunlar değil sadece.. Mutlaka her gün yolumu kesip kahve + fal 5 TL efendim diyen o enteresan kılıklı çocuklardan da nefret etmekteyim.. Aslında kampanya süper.. Zaten en az 5 TL'ye içebileceğin kahvenin yanına bir de fal baktırma imkanı veriyorlar.. Ki hayatı bekarlıktan kız kuruluğuna doğru seyretmekte olan ben için enteresan olabilir aslında.. Ne zaman karşılaşıp tanışacağıma dair bir bilgi kırıntısı beni mutlu edebilir mesela isminde alfabemizdeki 29 harften biri olma ihtimali bulunan müstakbel eşimde.. Elhamdülillah Müslümanız da pabuç bırakmıyoruz bu kârlı teklife.. Lakin bazıları pek ısrarcı oluyorlar.. Yolumun bir bölümünde bana eşlik etmeleri bir açıdan hoş tabi.. Ama insanlarca yanlış anlaşılabilir :) Bu yüzden bazılarına çıkışmak zorunda kalıyorum.. 'Ben de fal baktıracak tip var mı Allah aşkına' diye.. Ve bunun üzerine de genelde pes ediyor karşı taraf.. Ee onların da bir gururu var sonuçta.. Ben böyle mutlu mesut yaşarken bir gün bir cengaver çıkıp 'fal baktıracak tip nasıl oluyor ki aplaaa' deyince afallamadım değil hani.. Duymamazlığa gelip yürümeye devam ettim tabi.. Başörtülü olmam fal baktırmayacağıma karineydi bana göre.. Sonra biraz daha düşününce haksız olan tarafın ben olduğumu anlamam da gecikmedi.. Her sakallıyı dede sanmamak gerektiğini biliyordum oysa..