İlkler Vazgeçilmezdir!!

İLKLER VAZGEÇİLMEZDİR!!! İLK KORE DİZİM SECRET GARDEN

Merhaba sevgili Kore hayranları...

Kore'ye ve Kore dizilerine ilişkin birçok blog ve bloglar içinde de bir çok yazı var.. Ben de bir Kore sever olarak burada Kore dizilerine ilişkin görüşlerimi paylaşmak istiyorum.. Bu henüz ilk yazım.. Çaylağım anlayacağınız:) 

Öncelikle bu bloğu oluşturma fikri nereden aklıma geldi, onu açıklayayım. İnternette gezinirken "izlenmesi gereken 5-10-15 Kore dizisi" şeklinde başlıklar ya da videolar var. Ancak hiçbir liste birbirini tutmuyor.. E ne demişler zevkler ve renkler tartışılmaz... Ben de kendi sevdiğim ve zaman zaman da sevmediğim Kore dizi ve filmlerini paylaşarak siz Kore severlerin beğenisine sunmak istedim..

Yukarıda da bahsettiğim yazıları ve videoları izlerken fark ettim ki her Kore hayranının bir top listesi var ve bu listenin başına koyduğu dizi de genellikle ilk izlediği Kore yapımı oluyor.. Benim için de aynı şey söz konusu denebilir.. Bir çok Kore dizisi izledim ve hala da izlemeye devam etmekteyim.. Zaman zaman sıkıldığım, ara verdiğim doğrudur. Çünkü Kore dizilerinin klasik sahneleri vardır ve bazen bu izleyici bunaltır. Mesela esas oğlan ya da kız mutlaka sarhoş olur ve diğeri onu bir şekilde evine taşımaya çalışır. Tam da bu sırada sarhoş oyuncu ağız dolusu istifra eder, sabah kalktığında ise kesinlikle hiçbir şeyi hatırlamayacaktır:) Çiftlerimiz mutlaka buz patenine giderler ve enteresandır kayarken düşerler.. Hemen ardından bakışlar kilitlenir, utanmalar sıkılmalar:) Yahut banyo sahnesi vardır. Esas oğlan esas kızı banyoda yanlışlıkla görür :O ve bunun gibi bir çok sahne.. işte bu yüzden ilk izlediğimiz diziler bizi daha çok etkiliyor.. Bu sahneleri ilk kez izlediğimiz, o duygu yoğunluğunu ilk kez hissettiğimiz için daha etkileyici ve kalıcı oluyor ilk dizilerimiz. 

Şimdi ben de size ilk izlediğim diziden bahsetmek istiyorum:

İlk izlediğim Kore dizisi, "My Princess"ti. Ancak tamamen ön yargıyla ve vakit dolsun diye izlemiştim. Bu yüzden bu diziyi izlemiş kabul etmiyorum kendimi.. Tabi Kore dizileri izlememe vesile olmuş bir yanı var.. Bunu görmezden gelemem.. Ancak gerçekten farkında olarak ve isteyerek izlediğim ilk Kore dizim "Secret Garden- Gizli Bahçe" idi.. Ve bu zamana kadar hayli çok Kore dizisi izlemiş olmama rağmen hala benim favorim kendileridir. Sıkıldığım zamanlarda açıp tekrar tekrar izlerim  bazı bölümlerini. Birçok listede yer bulan, tavsiye ettiğim bütün arkadaşlarım tarafından beğenilen o sıcacık, sevimli, güzel yapım:) Kore'de de en çok izlenen diziler arasındadır kendisi. 

Aslında Kore hayranlarının çoğu, eminim ki, izlemiştir bu diziyi. Ben de kısaca bahsetmek isterim.. Yeni başlayacak arkadaşlara fayda sağlar belki.. SBS de yayınlanmış 20 bölümlük bir dizi Secret Garden.

Esas oğlan Kim Joo Hyuk bir çabol :) Büyük bir şirketin varisi, yöneticisi.. Tek başına yaşamakta. Annesinin ayarladığı görücü usulü evlilik görüşmelerine gidip kızları tarumar etmesi ile meşhur kendini beğenmiş yakışıklı jönümüz.. Giydiği eşofman bile İtalyan bir terzi tarafında teker teker işlenmiş pullarla kaplı:) :)

Kızımız ise tahmin edebileceğiniz üzere fakir bir kızcağız.. Zaten zengin olsa aşkları imkansız olmazdı. Zatı şahanemiz aksiyon filmlerinde dublörlük yapmakta olan Gıl Ra Im... 

Aslında hayatları birbirinden son derece farklı olan bu ikilinin yolları bir şekilde kesişir.. Joo Hyuk başlarda merakında sonrasında aşkından güzel kızımızın peşine takılır, bu sırada epey dayak yer :) Böylesi bir kıza aşık olduğuna kendisi de inanamaz aslında.. Aklına Gil Ra Im geldiğinde söylediği tekerleme de bir ara ağzıma dolanmıştı:) 

İlginç karşılaşmalar, tesadüfler derken çiftimizin yolu ormana düşer ve olanlar olur.. Secret Garden'dan aldıkları o tılsımı içmeselerdi iyiydi :) Böylece bedenleri değişir ve macera başlar.. Bayağı eğlenceli ancak bazen de hüzünlü bir çok maceranın birlikte üstesinden gelen çiftimizin tek sorunu bedenlerinin değişmesi değildir elbette.. Kim Joo Hyuk'un hiç kimseyi beğenmeyen katı mı katı annesi de olaya dahil olunca aşkımız iyice imkansız hale gelir.. 

Dizi her sahnesi ile kendini izleten, hiç sıkmayan, hem ağlatan hem güldüren, hem üzen hem sevindiren bir çok sahnesi ile ekran başına kilitliyor seyirciyi.. 

Gıl Ra Im'ın  o asi hallerini de Kim Joo Hyuk'un pes etmeyen tavırlarını da çok sevdim doğrusu.. 

Tabi sadece bu iki karakter için değil sevgim.. Ben en çok Oska'ya güldüm dizi boyunca.. Kahkaha atarak hem de:) Eski bir popstar( Hallyu Yıldızı).. Esas oğlumuzun da kuzeni. Gıl Ra Im'ın hayran olduğu şarkıcımız.. Yoon Sang Hyun'u aslında pek sevmem ama bu rolü ile kalbimde taht kurmuş birisi:) Tabi o da kendi çapında bir aşk acısı yaşamakta ama inanın o bile güldürdü beni.. 

Ve tabi Kim'in tatlı sekreteri ile Ra Im'ın güzel ev arkadaşı da hikayemize neşe katan karakterlerdi..

Diziyi her yönüyle çok sevmiştim ben.. Gıl Ra Im'ın telefonundaki mesaj sesine varıncaya kadar:) Uzun bir süre benim de telefonuma mesaj geldiğinde böyle çalıyordu. Ancak otobüste ve iş yerinde insanlar biraz garip karşılayınca vazgeçmek zorunda kaldım maalesef.. 

Dizimiz karakterleri ile, konusu ile, sahneleri ile pek çok beğeni alan bir yapıt anlayacağınız.. Hem eğlenmek hem de hüzünlenmek istiyorsanız, biraz romantik takılayım dediğiniz bir zamandaysanız bu dizi tam da sizlik.. 

Bu arada başlamadan önce bir paket Ramyun yapın, izlerken güzel gidiyor :))

Hepinize şimdiden iyi seyirler...